4 Temmuz 2008 Cuma

Darkthrone - Transilvanian Hunger (1994)

Gecenin biri aslında sahabın biri de denebilir. Canım gerçekten size bişeyler anlatmak istiyor. Nedense bunu ancak albüm kritiklerinde en iyi şekilde anlatabiliyorum. Hep yeni albümleri ele alacak değiliz ya, biraz da kilometre taşı albümleri inceleyelim. Aslında Saffah'tan beklerdim bu kritiği ama elimden geldiğince onun black metali anlatma kalitesine ulaşmaya çalışacağım.

Konumuz Darkthrone ve Transilvanian Hunger. Açıkçası black metalle yükselen ilişkimi Marduk'a borçluyum. gerçi Emperor ve Immortal gruplarını liseden beri dinlerim ama onların stili hep farklı olmuştur. Evet Bu gruplar Black metal yapıyorlardı ama asla prue(Bu terimi Saffah'a borçluyuz) metal yapmıyorlardı. O yüzden prue black metal nedir diye sorguladığımızda size kendi çapımda verebileceğim en iyi cevap Darkrthtone - Transilvanian Hunger olacaktır. İtiraf etmeliyim ki Darkthrone'nun tüm albümlerini dinlemedim ama grubu yeterince hazmettiğimi düşünüyorum. O yüzden şu ana kadar ki bize sundukları en iyi albümün Transilvanian Hunger olduğunu düşünüyorum.

Transilvanian hunger albümünü kilometre taşı yapan unsurlar nedir peki? Yani bunu boşu boşuna mı söylüyor bu kritiği yapan zibidi. Gerçekten de bu albümü diğer tüm black metal albümlerinden üstün tutan yanı nedir? Sorunun cevabı bence albümün her yönüyle (kelime anlamıyla her yönüyle) Prue black metali anlatmasıdır. Bu olgu gerçekten de albümün müziğiyle ve sözleriyle, albüm kapağıyla ve albüm kapakçığının içeriğiyle kendini bire bir anlatmasıdır.

Transilvanian Hunger hiç bir zaman favori albümünüz olmayacaktır. Ama içinizden gelen bir ses daima bu albümün ne kadar kendine özgü bir albüm ve ne kadar kaliteli bir albüm olduğunu size hatırlatacaktır. Albümün soundunu incelediğimizde neden favori albümünüz olmadığını anlayabileceksiniz. Aslında burada bir cümle ile ayrılrmak lazım çünkü eğer bu albüm favoriniz ise kendinize rahatlıkla black metalci diyebilirsiniz. Hatta daha da ileri gidip black metali sizden ve sizin gibilerden daha iyi anlayan biri olmadığını iddia edebilirsiniz. Bu yüzdendir ki albümün size vermek istediği duyguyu bu sounddan daha iyi anlatmanın yolu yoktur.

Darkthrone'un seçtiği yolun aslında ne kadar doğru ve kelime-i tabir-i ile ne kadar hakiki olduğunu ancak albümü dinlediğinizde anlayacaksınız. Transilvanian Hunger size hakiki bir karanlık yani gerçek bir "black" sunuyor. Bunu kanımca yani ciddi anlamda kendi görüşümce gecenin ilerleyen saatlerinde diskçalarınızda albümü koyup kulaklıklarınızda o çiğ, sert, vahşi ve acımasız sesi ancak kırmızı şarap eşiliğinde hissedebilirsiniz. Eğer bu albümünden gecenin yalın ve mutlak karanlığı yerine günün öğle saatlerinde siesta zamanında dinleyip zevk alabiliyorsanız sizinle tanışmak ve uzun uzun sohbet etmek isterim çünkü dinleyiciye mutlak siyahtan ve karanlıktan başka birşey sunmayan bu grubu nasıl gündüz gözüylen anlayabildiğinizi öğrenmek isterim. Anladığınızı düşünerek Darktrone'nun size saf siyahtan başka birşey sunmadığını iddia edebilirim.

Peki bu "Siyahı" siyah yapan unsurların başında ne gelir diye bana soracak olursanız başka yazarların aksine benim cevabım "norveççe dili" olacaktır. Evet yanlış duymadınız bir T.C. vatandaşı olarak ve en ufak bir norveççe bilmeyen biri olarak(Skål=şerefe kelimeleri mutlaka bilinmesi gerekenlerden biridir; dışında) albümün sekiz şarkısının iki şarkısı dışında norveççe yazılmasıdır. Norveççe dili bu albüme o kadar iyi uymuştur ki başka herhangi dilin düşünülmesi bile albüme hakaret niteliğindedir.Geri kalan iki ingilizce şarkı sizi norveççeye boyun eğmenizi sağlayacak şarkılar niteliğindedir.

Albümün müziğine gelirsek bildiğiniz klasik güçlü temiz gitar, davul, bas ve vokal seslerine elvada
diyebilirsiniz. Yeterince kirli ve anlaşılmaz bir müzik söz konusudur. Bunu şarkı sonlarındaki karambol lirik ve müzik ile rahatlıkla anlayabilirsiniz. Bu karambollük hatta kulaklarınızı rahatsız edecek boyuttadır ama black metale "ilgi" duyan biri olduğunuz için bu rahatsızlık size haz verecektir; hatta bu mazoşistlikten zevk alacaksınızdır. Bu duyguyu bir sonraki şarkının ilk melodisinin kulaklarınıza ulaştığı anda yudumladığınız şaraba borçlu olmanızda hiç bir sakınca yoktur.

Bu prue black metal prodüksiyonunun 8 şarkılık mükemmeliyetçiliğinin ikinci kısmını Varg vikernes(Burzum) yazmıştır. Bu açıdan açıkça albüm Norsk Arisk Black Metal(Norveç Aryan Black Metal) kokmaktadır; ve bu yüzdendir ki albüm milliyetçiliğin ön safhalarıdındadır. Hatta ileri giderek ne yazık ki NSBM akımının öncülerinden biri olmuştur diyebilirim.

Neyseki bu olumsuz yanları siz albümü dinlerken oluşan saf, çiğ ve şeytani duygular yanında sönüp gider. Kırmızı şarabınızla birlikte yürekten iddia edebilirsiniz ki prue black metalin saflarında koşmaktasınız. Bu duyguyu aklınızda ve yüreğinizde hissettiğinizde, düşüncelerinizde oluşan tek bir hissiyat vardır. O da Karanlığı hissedebilmenizdir.

Bu albüm şarkı şarkı size teknik bakımdan veya duygusal bakımdan anlatılacak bir albüm değildir. Her bireysel metalcinin görüşü farklı olmalıdır. Yani her bir Transilvanian Hunger albümü dinleyen birinin hisettiği duygular farklı olmalıdır. Eğer en fazla iki insan albümü dinlerken aynı şeyleri hissediyorsa albüm başarısız olmuştur.

Mutlak karanlığı hissetmekteki en kestirme yol Transilvanian Hunger albümüdür. Darkthrone size bu yolu göstermekteki aracı rolündedir. Gecenin karanlığında bu kriktiği okuduğunuzu düşünün, yanınızda kırmız bir şarap ve darkthrone. Bulunduğunuz ortamdan kendinizi dışarı atıyorsunuz, çevrenizde ki hiç kimse veya nesne umrunuzda değil; dışarıdasınız ve soğuk rüzgar ve hava size kendinize gelmenizi tembihliyor ama siz Darkthrone ve şarabın etkisiyle o kadar ortamdan uzak ve soğuğu içinizde hisseden biri durmunuzdasınız ki içnizden "Over Fjell Og Gjennom Torner" (Over Mountains And Through Thorns) haykırmak geliyor.

Albüm kağağı ise başlı başına bir şaheser. Bu müziği anlatmanın başka daha iyi bir yolu olamaz ve olmamalı. Transilvanian Hunger size albüm kapağındaki her türlü vahşeti, duygusallığı ve çiğliği rahatlıkla anlatmayı başarıyor.

Ne yapıp edip bu albümü edinin eğer birazcık black metale ilgi duyuyorsanız. Albümü dinlerken veya bu kritiği okurken yanınızda kırmız şarabınız olsun. Eğer yoksa gibi bir tane alın ve müziği dinlerken bu yazıyı okuyun eminim ki farklı olacaktır.

Evet şimdi "Skald Av Satans Sol" zamanı ve kulaklarda ve bünyede Prue Black Metal'i hissetme zamanı...

Darkthrone:
  • Fenriz – Davul
  • Nocturno Culto – Gitar, bas gitar, vokal
  • Varg Vikernes – 5,6,7 ve 8. şarkılardaki sözler
Transilvanian Hunger:
  1. "Transilvanian Hunger" : 6:10
  2. "Over Fjell Og Gjennom Torner" (Over Mountains And Through Thorns) : 2:29
  3. "Skald Av Satans Sol" (Poet Of Satan's Sun) : 4:29
  4. "Slottet I Det Fjerne" (The Castle In The Distance) : 4:45
  5. "Graven Tåkeheimens Saler" (A Grave In The Misthouse Halls) : 4:59
  6. "I En Hall Med Flesk Og Mjød" (In A Hall With Meat And Mead) : 5:13
  7. "As Flittermice As Satans Spys" : 5:56
  8. "En Ås I Dype Skogen" (A Hill In The Deep Woods) : 5:03

Hiç yorum yok: