4 Temmuz 2008 Cuma

Killing Joke - Killing Joke (2003)

Killing Joke günümüzdeki bir çok gruba ilham olmuş, tarzlarına post punk rock denen efsanevi bir gruptur. Gotik klavyeleri, dans ritmleri, yoğun gitar riffleri, karanlık, duygusal ve politik sözleriyle Metallica'dan Nirvana'ya kadar birçok grubu etkilemiştir. Grubun müziğinde tribal bir hava vardır. Jaz babanın çok çok ilginç olan vokaliyle sizi kendinizden geçiren, "hadi gençler çadır etrafına toplanıp, zafer dansına başlayalım" moduna sokan bir grup Killing Joke. En görkemli günlerini 80lerde yaşamış, ve 90larda kaybolmuş bir grup olarak 2003 yılındaki Killing Joke adlı albüm ile harika bir dönüş gerçekleştirdi.

Albümün kritiğine geçmeden önce, albümün ortaya çıkma hikayesinden biraz bashetmek istiyorum. Anlatacaklarımı uzun yıllar önce okuduğum için bazı yerleri atlamış veya karıştırmış olabilirim. Hikaye tamamen bir efsane de olabilir ama anlatmam gerektiğini düşünüyorum. 1996 senesinde çıkardıkları Democracy albümünden sonra gerçekleşen turnelerden sonra grubun beyni şizoid(kabaca şizofreniye yaklaşmış) Jaz Coleman ve gitarist Kevin Walker grubu dağıtmaya karar verdi. Bunun sebepleri arasında Jaz Coleman'ın dünyaya göktaşı düşeceğine, dünyanın büyük bir bölümünün yok olacağına inanması ve Kevin Walker'ı da buna inandırması yatıyordu. Bay Coleman kıyamet günü fobisine sahip bir kişi. Sürekli kıyametin yaklaştığını söylüyor ve 2000 yılında kıyametin göktaşı yağmuru şeklinde geleceğine inanıyordu. Bu yüzden Jaz Coleman İrlanda'ya ve oradan da Yeni Zelanda'ya göç ederek Göktaşı yağmurundan kurtulacağını inanıyordu. 2000 yılında gerçekleşmesi gereken bu olay gerçekleşmeyince, Jaz Coleman mors oldu ve kendini sorgulamaya başladı. Bu arada Yeni Zelanda senfoni orkestrasıyla bazı projelerde bulundu. Ardından Avrupaya döndü ve Çek Cumhuriyetine yerleşti. Burada da Çek senfoni orkestrasıyla projeler gerçekleştirdi. Sene 2002 olduğunda Kevin ve Jaz biraraya gelip yeniden bir Killing Joke albümü yapmak istiyorlardı. Grubun büyük bir fanı olan eski Nirvana bateristi ve Foo Fighters grubunun kurucusu Dave Grohl'un da önayak olmasıyla, Killing Joke, kendi adını taşıyan ikinci albümüyle 2003 yılında 7 senelik bir aranın ardından müzik marketlerdeki yerini aldı.

Killing Joke albümü Dave Grohl ve Andy Gill öncülüğünde yapıldı. Dave Grohl albümde birkaç şarkının davullarını çalmak için anlaşmıştı. Ama yaptığı kayıtlar o kadar iyiydi ki albümünün tamamının davullarının başına geçti. Albümdeki gitar soundu son yıllarda dinlediğim en iyi sound. Bu adamlar nasıl konserlerde bu soundu yaklayacak bilemiyorum. Albümün sözleri, Bush ve Irak işgaline karşı yazılmış ve ayrıca tabi ki kıyamet fobisinden de basheden şarkılar var. Albüm 10 şarkıdan oluşuyor ayrıca bendeki ingiltere versiyonda Inferno adında bir de bonus track var. Albümde çok iyi hitler var. Bunlardan bashetmek istiyorum.

Albümün açılış parçası benim gibi araba yarışı oyunlarını seven kişilerin bilebileceği bir parça; The Death And Resurrection Show. NFS underground ismi size bişeyler çağrıştırıyorsa bu şarkısı biliyorsunuz demektir. Oyunun ikincisinin soundtrack'inde yer alan çok sağlam parçalardan biridir. Bu parçayı dinlerken araba kullanmanızı kesinlikle önermem. İnsan ister istemez hızlanıyor ve araba başında gaza geliyor. Çok sakat bir parça. Albümün açılış parçası olarak seçilmesi çok iyi olmuş. Müthiş bir gitar riffiyle başlayan parça Jaz Coleman'ın şu sözleriyle hadi maskeleri takıp tribal dansa başlayalım moduna sokuyor insanı:
Mark out the points
Build the pyre
Assemble different drummers
Light up the fire
Put on your masks
And animal skins
Illumination, illumination
Listen to the drums
Between each beat, each beat of the drum

Ardından gelen Total Invasion şarkısı savaş karşıtlığıyla öne çıkan bir parça. Nispeten yavaş bir parça. Bu parçayı çok sevmemin nedeni IQ sunun 190 olduğunu iddia eden megolaman Jaz Coleman şahsının mükemmel vokal tekniğidir. İnsan vokalin nasıl bu kadar çiğ ve tehditkar olduğunu anlayamıyor. Korkutucu kesinlikle.

Üçüncü parça olan Asteroid bence albümün en iyi parçası. Göktaşı ve kıyamet olayından bashediyor, ismiden de anlaşılabileceği gibi. Albümdeki davul kayıtlarının mükemmele yakın olduğunu en iyi bu parçada gözlemleyebiliyorsunuz. Parça girişiyle, gitar riffleriyle, vokalleri ve müthiş davullarıyla dört dörtlük bir parça.

Dördüncü parça Implant insanın beyninin yıkanmasından bashediyor. Gotik klavyeler, bas ve davul eşliğinde başlayan parça,
vokalin ve ardından gitarın girmesiyle patlıyor. Oldum olası birden parlayan ve ardından durulan parçları sevmişimdir. Olayın püf noktası ise geçişlerdir. Geçişlerin nasıl olması gerektiğini bana en iyi bu parça öğretti. O yüzden şarkı tekniği açısından öğretici bir parça.

Şimdi Blood on Your Hands parçasına geliyoruz. Burada bir sitemim olacak. Parçanın gitar riffleri diğer şarkılara göre biraz daha farklı. Bu farklılık daha orijinal bir sound yaratmış. Jaz baba da bu şarkıda kalın ve öfke kusan sesine rağmen çok duygusal söylemiş. Durum böyle olunca soruyorum. Bu şarkıyı konserlerde nasıl çalmayı düşünüyorsunuz? Zannetmiyorum çalacaklarını. Çalsalar bile aynı soundu yakalaması imkansız.

Ardından gelen şarkılar arasında benim favorim Loose Cannon. Albümde synthesizer etkisinin en yoğun olduğu parça. Bu şarkıyı dinleyen biri grubun endüstriyel müzik yaptığını düşünebilir. Gitarların biraz geri planda ve klavyelerin ön planda olduğu bu şarkıda Jaz Coleman kendini başıboş bir gülle gibi hissettiğini şöyle dile getiriyor:

This is the day the sky turned green
This is the day I saw in my dream
These are the fears I'm trying to hide
These are the tears trapped inside
I'm an urban animal
Still a primitive man
I'm an urban animal
One step from a cannibal

I'm a loose cannon

Bonus şarkısı Inferno'ya da değinmeden edemeyeceğim. Zaman zaman orta tempoda zaman zaman ise çok hızlı olan bu parçanın sadece İngiltere ve Japonya'da basılması haksızlık. Çünkü parça koca bir albümü özetler nitelikte. Neyseki ben dinleme şansına erişmiş biriyim.

Kritiğin sonuna gelirken, albümü post punk/metal tarzını dinlemek isteyen herkese öneririm. Jaz Coleman biraz uçuk bir insan da olsa bence bir müzik dahisi. Müziğini dinlemenizi isterim. 2006 yılında Avrupa Birliğinin seçtiği kompozitörler arasında yeralan Coleman gerçekten bizim dinlediğimiz çoğu gruba ilham olmuş bir insan. Killing Joke albümü müthiş bir geri dönüş albümü. Notum 10 üzerinden 10.

Killing Joke

Jaz Coleman - vokal, sentezleyici
Kevin "Geordie" Walker - gitar
Martin "Youth" Glover - bas gitar
Paul Raven - bas gitar
Dave Grohl - davul

1.The Death & Resurrection Show 4:57
2.Total Invasion 5:28
3.Asteroid 3:24
4.Implant 5:18
5.Blood On Your Hands 5:59
6.Loose Cannon 4:12
7.You'll Never Get To Me 6:19
8.Seeing Red 5:28
9.Dark Forces 1:00
10.The House That Pain Built 5:25
11. Inferno (Bonus Track) 6:15

Toplam: 53:56

Hiç yorum yok: