4 Temmuz 2008 Cuma

Iced Earth - Framing Armageddon: Something Wicked Part I (2007)

Iced Earth bilindiği gibi metal aleminin en sevilen ve bilindik gruplarından bir tanesidir. Özellikle lise yıllarımda acayip fanatiğiydim bu grubun. O günden beridir de her çıkarttıkları albümü yakından takip ederim. Framing Armageddon (Something Wicked Part 1) grubun dokuzuncu stüdyo albümü. Albüm ikili bir konsept albümün ilk kısmı. İkinci kısmın da 2008 ortaları gibi piyasaya sürülmesi bekleniyor. Evet albüm konsept bir albüm. Iced Earth bu işi layıkıyla yapan gruplardan bir tanesi. Her albümde üzerine yoğunlaştıkları farklı bir tema var ve bu temayı müziklerine yedirmeyi çok iyi başarıyorlar. Bu albümde de bu işin üstesinden gelmeyi başarmışlar.

Albümün teması bir bilim kurgu üzerine kurulu. Framing Armageddon Setianlar denen yeryüzünün gerçek sahiplerinin hikayesini anlatıyor. Setianlar yüce mimarın soyundan gelen ve alim bir ırk. İnsan soyu ise uzay yolculuğu yaparak dünyayı mutlak güç ve mutlak bilgi için işgal ediyor. İşgal ederken de 10000 setianı öldürmeyi ihmal etmiyor. Geri kalan 10000 setian doğuya kaçıyor ve dağlara sığınıyor. 12 bilge ve 1 yüce keşişten oluşan yüksek konsey, insanlardan intikamlarını almak için bir plan hazırlıyorlar. Planları bir akıl toz bulutu oluşturarak insanların beynini yıkamak ve insanların köklerini unutmalarını sağlamak. Bu işi başarınca, setianlar tarihi kendi çıkarları doğrultusunda işleterek, insan soyunu bölmek ve parçalamak için musevilik, hristiyanlık ve müslümanlık gibi dinleri yaratıyorlar. İnsan soyu tamamen bölününce, 10000 yıl sonra, setianlar Set Abominae yani bizdeki adıyla deccalin doğumunu bekleyecekler. Deccal de setianların uzun süredir beklediği intikamı insan soyunu yok ederek alacak. Framing Armageddon albümü de bu hikayenin Set Abominae karakterinin doğumuna kadar olan kısmını içeriyor.

Albüm hikayesi ile çok iyi bütünleşiyor. Çünkü mesela anladığım kadarıyla olaylar ortadoğu civarında geçiyor ve müzikte ilginç olarak doğu ezgileri bulmak mümkün. Schaffer doğu ezgileri kullanmakta hiç çekinmemiş. Darbuka, keman vb. enstrümanları duymak şaşırtıcı. Müziğe egzotik bir hava katmışlar. Albümde 19 tane parça var. Süre de 70 dakikaya yakın. Aralara serpiştirilen enstrümantal interlude parçaları bile uzun. Süre uzun olmasına rağmen albüm bir solukta dinlendiği için bu detaylar önemsiz kalıyor. Parçaları tek tek anlatmayacağım. Çünkü anlatırsam ne bu yazı biter ne de siz o kadar uzun bir yazıyı okursunuz. Parçalar arası geçişler çok akıllıca bulunmuş. Şarkıların kendi içlerindeki geçişler bile hikaye ile bütünlük sağlıyor. Örneğin albümün en uzun parçası "The Clouding"de ilk kısım insanların bakış açısından anlatılıyor. İkinci kısımda ise setianların düşünceleri anlatılıyor. İlk kısımdaki verilen insanların duyduğu boşluk ve duygusallık ile şarkının ikinci kısmındaki setianların hissettiği kızgınlık ve öç duygusu müzikle o kadar bütünleşmiş durumdaki taktir etmemek elde değil. Diğer parçalarda bunun gibi örnekler bulmak mümkün.

Albümün müziğine gelirsek, Framing Armageddon karakteristik bir Iced Earth albümü. Iced Earth'e has thrash ritmleri ve Iron Maiden vari melodileri her albümde olduğu gibi bu albümde can alıcı durumda. Yani sapasağlam taş gibi bir Iced Earth ile karşı karşıyayız. Jon Schaffer yine yapacağını yapmış. Iced Earth'ten duymaya alışık olmadığım tondaki klavyeler bile açıkçası hoşuma gitti. Örneğin "The Domino Decree" parçasındaki klavye gitar uyumunu çok tuttum. Albümde en azından dört beş tane konser favorisi olacak parçalar var. Ten Thousand Strong, Framing Armageddon, Something Wicked (Part 1) aklıma ilk gelenler. Özellikle Framing Armageddon parçasının sonunu her thrash fanıyım diyen kişinin dinlemesi şart. Albümdeki basları Jon Schaffer yazıp çaldığı için açıkçası beğenmedim biraz daha kendini hissettirebilirdi. Onun dışında davul tuşelerinin çok sağlam, çift krosların ölüdürücü ve zillerin karambol olmaması artı bir puan. Vokallere gelecek olursak ayrı bir paragraf açmak daha uygun olacaktır.

Ayrı bir paragraf çünkü hayatımda dinlediğim en başarılı vokal kayıtlarından bir tanesi. Tim "Ripper" Owens resmen döktürmüş. Adam tam anlamıyla tüm ruhunu ve gücünü albüme vermiş. Matt Barlow, Iced Earth fanları için unutulmaz bir vokaldir. Kabul ben de kendisinin o duygu yüklü ve buğulu sesinin hayranlarından biriyim. Ama yiğidi öldür hakkını yeme! Bu müziğe açıkçası Tim Owens'ın bu vokalinden sonra başka bir vokalin uyacağını düşünmüyorum. Tabi bu kişisel görüşüm. Adam her şarkıya %150 duygu ve güç vermiş. Farklı oktavlardan çift vokal uygulamaları ve geri vokal destekleriyle dört dörtlük olmuş. Bir tek falso bile bulamadım. Adam inanılmaz yüksek desibellere çıkıbiliyor. Hayran oldum açıkçası. "Infiltrate And Assimilate" şarkısında örneğin vokalin kurnazlık ve kin kokan havası benzersiz bir duygu veriyor.

Vokal ile alakalı albüm sonrası gerçekleşen olaylara da değinmeden edemeyeceğim. Albüm kayıtlarından hatta bir video klipten sonra Tim Owens kovuldu yerine Matt Barlow geri getirildi. Şimdi bu gerçekten ayıp ve Tim Owens için üzücü bir durum. Adamın yerine kendimi koyabiliyorum. Sadece büyük grupların vokal boşluğunda çağrılıyorsunuz ve sizden önceki vokalistler geri dönmek istediğinde kovuluyorsunuz. Tüm gücünüzü, duygunuzu, azminizi ve yüreğinizi albüme veriyorsunuz ve bir kaç ay sonra kovuluyorsunuz. Tim Owens, 9/11 olaylarından etkilenilip yapılan amerikan milliyetçiliğinin en üst seviyede olduğu The Glorious Burden albümünde bile elinizden gelenin en iyisini yapan birisi. İnsanlık ayıbı "When The Eagle Cries" şarkısını bile vasata çıkartan yegane kişi. Tabii ki bundan sonraki Matt Barlow'lu albüm kötü olmayacaktır. Yanlış anlaşılmasın sadece adama ayıp edildiğini düşünüyorum. Bunda en büyük suçun Jon Schaffer'de olduğunu düşünüyorum. Adam grupta çalmış tüm yetenekli ve değerli müzisyenleri harcadı. Steve Digiorgio, Larry Tarnowski, James MacDonough, Richard Christy gibi önemli müzisyenler gelip geçti. Kızmamak elde değil.

Sonuç olarak Iced Earth, The Glorious Burden gibi vasat bir albümden sonra ölmediğini ve hala metalin zirvesine oynadığını bu albümle kanıtladı. Bence bunda en büyük pay Tim Owens'ın. Tabii ki Jon Schaffer'in müzik ve hikaye yazmaktaki ustalığını tekrar en üst seviyeye taşımış olması da büyük etken. Bence kariyerlerinin en iyi 3 albüm arasına girebilecek nitelikte bir albüm. Dinlemenizi tavsiye ederim. 10 üzerinden 9.

Iced Earth:
Jon Schaffer: Gitar, Geri Vokal, Bas
Tim "Ripper" Owens: Vokal
Brent Smedley: Davul

Framing Armageddon:
  1. "Overture": 2:24
  2. "Something Wicked (Part 1)": 5:03
  3. "Invasion": 1:00
  4. "Motivation of Man": 1:34
  5. "Setian Massacre": 3:49
  6. "A Charge to Keep": 4:24
  7. "Reflections": 1:50
  8. "Ten Thousand Strong": 3:54
  9. "Execution": 1:27
  10. "Order of the Rose": 4:52
  11. "Cataclysm": 1:30
  12. "The Clouding": 9:19
  13. "Infiltrate and Assimilate": 3:48
  14. "Retribution Through the Ages": 4:32
  15. "Something Wicked (Part 2)": 2:59
  16. "The Domino Decree": 6:36
  17. "Framing Armageddon": 3:41
  18. "When Stars Collide (Born Is He)": 4:18
  19. "The Awakening": 2:01
Toplam: 1:09:09

Hiç yorum yok: