4 Temmuz 2008 Cuma

The Human Abstract - Nocturne (2006)

Şu underground olayı gerçekten iyi ve sağlam gruplar bir şekilde kendilerinden bahsettiriyorlar. Fanların birbirlerine yaptığı grup tavsiyeleriyle kaliteli gruplar kulaktan kulağa yayılıyor. The Human Abstract grubu da benim kulağıma bu şekilde yayılmış bir grup. Amerikalı bir arkadaşımın tavsiyesiyle dinlemeye başladığım bu grup beni etkilemeyi gerçekten başardı. Grubun şu ana kadar yayınlanmış bir albümü bulunmakta. Debut albümlerinin bu kadar başarılı olmasından dolayı sanırım daha uzun bir süre bu grubu duyacağımıza benziyor. Teknik metal lafına açıkçası gıcık olurum. Sanki ruhsuz sadece gösteriş amaçlı bakın biz ne kadar teknik çalıyoruz şeklinde bir hissiyat yaratır bende. Bu gıcıklığımın üstesinden gelebilmiş tek bir grup vardı şu ana kadar o da Ephel Duath idi. Bu İtalyalı kardeşlerimizin yanına şimdi de Amerikalı bu kardeşler ekleniyor.

Grubun müziğini teknik metalcore olarak tanımlarsak yanlış olmaz. Ephel Duath'ın bu kadar iyi olmasını avant-garde öğeler barındırması ve jaz füzyon denilen olayı özümsemiş olmaları olarak değerlendirmiştim. The Human Abstract'ta ise böyle etkilenimler yok. Çok sade bir müzik var. Peki beni etkilemelerinin başlıca sebebi nedir diyecek olursanız, klasik müzik öğelerinin çok başarılı bir şekilde metalcore müziğine yedirilmiş olması derim. Yani grup death metal vokalleri yapsa müzik için melodik death metal bile denilebilir. Bu kadar kategorizasyondan sonra Nocturne albümüne gelelim.

Kayıt kalitesi her amerikalı grupta olduğu gibi çok temiz ve kaliteli. Akustik parçalarda ve partisyonlarda bile seste en ufak bir bozulma veya cızırdama bile yok. Hopeless records bu açıdan iyi bir iş çıkarmış. New Jersey den çıkan işleri hep kaliteli bulmuşumdur. Gerçi grup Los Angeles'tan çıkma olduğu için bu durumu abartmamak da gerekir. Zaten oralı olacaksınız ve kötü bir prodüksiyona imza atacaksınız. Öyle olsa heralde kulağıma kadar gelmezdi bu grup.

Genel olarak albüm klasik müziğin etkisi altında. Her solo ve gitar ritmi klasik müzikten etkilenmiş. Ama tabii ki müziğe metalcore denildiği için kesik gitar ritmli hardcore vokalli partisyonlar da var. Bu kısımları melodik sololarla birleştirmeyi iyi başarmış grup. Bu açıdan şarkı düzenlemeleri grubun işini iyi bildiğini kanıtlıyor. Bunların hepsinin ötesinde ise vokalistin dinlediğim en iyi yeni yeteneklerden bir olduğunu söylemem gerekir. Her türlü ses aralığı gerektiren kısımların üstesinden çok iyi gelmiş. Akustik kısımlardaki ince düz vokallerden çığlık vokallere kadar sesinde gerçekten iyi bir enerji ve duygu yoğunluğu yakalayabiliyorsunuz. Müzikal açıdan ise gitarlar şahlanmış dört nala koşuyor. son dönem grupları arasında bu kadar yoğun komplike gitar sololarını dinlememiştim. İki gitaristin de birbirleriyle olan uyumu mükemmele yakın sanırsınız 20 senedir birbirleriyle çalıyorlar. Davullar ise teknik müzik nasıl yapılır dünya aleme duyuruyor. Zaten metalcore gruplarının çoğunun özelliği şahane davul ritmlerinin ve bunları çalabilen davulcularının olması. Özellik davulcu Echelons to Molotovs şarkısında tüm hünerlerini sergiliyor. Albümün, dinlerken, klasik müzik etkisi yaratmasının bir başka sebebi de aralara serpiştirilen akustik interlude denilen kısımların olması. Albümün geneline yayıldığı için bütünlüğü koruma işi başarılmış. Bence albümün tek eksiği bas gitarın çok az şarkıda kendini belli etmesi. Akustik parçalarda ve çok az şarkıda kendise ait kısımlar var. Bu kadar teknik müzikte bas gitarın daha ön planda olmasını isterdim. İşte bu noktada Ephel Duath çok daha iyi bir konumda. Baslar kesinlikle kötü değil yanlış anlaşılmasın ama sadece altyapıyı tamamlama konusunda iyi iş çıkarmış. Belki gitaristlerin bu kadar baskın olmasından dolayı kaynaklanıyordur tam olarak bilemiyorum. Müziğin bir başka enteresan tarafı piyanonun kullanılması. Açıkçası ben bu konuda muhafazakar biriyimdir. Neyseki sadece akustik kısımlarda piyano var. Bu konuda müziğin içine edilmemiş çok şükür. Albümdeki her parça çok iyi. Bu açıdan da artı bir not aldı benden. Kötü bir parça yok. Albümün şarkı standartı da yüksek olunca kötü parça beklenmesi hatalı oluyor. Benim favorilerim ise Nocturne, Channel Detritus ve Echelons to Molotovs. Bir başka dinleyici için diğer parça favori olabilir. Öyle bir albüm yani.

Böyle güzel bir grubu keşfettiğim için kendimi şanslı sayabilirim. Neyseki grubu ilk albümleriyle beraber dinleme fırsatım oldu. Bundan sonra çıkaracağı albümlerin de bu kadar iyi olacağını düşünüyorum. Grup için beklentilerim yüksek. Teknik metal ve klasik müziğin harmanlandığı bir grup istiyorsanız The Human Abstract sizin için hoş bir süpriz olacaktır benim için olduğu kadar. Teknik Metal lafına beni biraz daha alıştırdığı için gruba teşekkür ediyorum.

The Human Abstract:
A. J. Minette: Gitar/Piyano
Dean Herrera: Gitar
Nathan Ells: Vokal
Brett Powell: Davul
Mike Nordeen: Bas

Nocturne:
1. "Harbinger": 4:31
2. "Self Potraits of the Instincts": 3:24
3. "Nocturne": 3:29
4. "Crossing the Rubicon": 5:10
5. "Sotto Voce": 1:34
6. "Mea Culpa": 3:32
7. "Movement from Discord": 4:07
8. "Channel Detritus": 5:27
9. "Polaris": 4:23
10. "Echelons to Molotovs": 2:36
11. "Desiderata": 3:54
12. "Vela, Together We Await the Storm": 4:36

Toplam: 46:39

Hiç yorum yok: