4 Temmuz 2008 Cuma

Linkin Park - Minutes To Midnight (2007)

Türkiye'deki ture(true-pure) metalcilerin hiç sevmediği bir gruptur Linkin Park. Her ne kadar itiraf etmek istemeseler de en azından sevdikleri bir parça vardır bu grubun. Sorsanız nefret ediyorum derler ama bir barda veya cafe de Linkin Park çalmaya başlayınca tempo tutmaya başlarlar. Sanırım ture metalci olmak için Linkin Park'tan nefret etmek gerekiyor!?!?! Her neyse ben şahsen Linkin Park'ın bir yığın şarkısını severim. Pop metal adına çok sağlam parçaları var. Rap vokaller, elektronik altyapı, güçlü gitar rifleri ve iyi bir vokalle beraber iyi şarkı sözleri, alın size Linkin Park. From the Inside, A Place for My Head, In the End gibi bir sürü kaliteli şarkıları vardır Linkin Park'ın. Yeni albüm için ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Heralde dinlediğim en absürd ve en kötü albümlerden bir tanesi.

Minutes to Midnight albümü Rick Rubin prodüktörlüğünde yapılmaya başlanacağı açıklanınca heyecanlanmıştım. Zira bilindiği gibi Rick Rubin en büyük rock müzik prodüktörlerinden bir tanesidir. Valla ben heyecanlandım siz heyecanlanmayım. Çünkü sanırım Rick Rubin'in fazla bir katkısı olmamış veya olmuşsa eğer Rick Rubin bu işi bıraksın. Grubun basın açıklamalarından ve TV'deki röportajlarından takip ettiğim kadarıyla grubun ikinci gitaristi ve rap vokalleri üstlenen elemanı Mike Shinoda tüm albüme ağırlığını koymuş. Zaten prodüksiyonda onun da adı var.

Minutes to Midnight albümünün yapım aşamasında yaklaşık 150 tane şarkı yazmışlar. Heralde içlerinden en dandik olan 12 tanesi seçelim ki dinleyici kaybedelim ama para kazanalım demişler. Çünkü 12 şarkıdan elde tutulur bir kaç tane var ve gerisini çöpe atsanız yeridir. Çöpe atılacak şarkılar da tamamen MTV'nin çok seveceği türden şarkılar. O yüzden pop ve hip-hop çevrelerinde acayip tutacaktır bu albüm. Belli ki Mike Shinoda grubun rotasını kendi solo projesi olan Fort Minor tarzına kaydırmak istedi ve bunu yaparken grubun diğer elemanları hiçe saydı gibime geldi.

Albümü müzikal olarak incelersek bilindik Linkin Park öğeleri çok fazla değişikliğe uğramış. Örneğin Bleed it Out ve Hands Held High olmak üzere sadece iki şarkıda rap vokaller var. Ayrıca iki şarkıda sadece Mike vokallerin başında ki onlar Hands Held High ve acayip kötü düz vokal denemeli In Between. Bunun dışında alışık olduğum Linkin Park (LP) riflerine çok az rastladım bu albümde. Gereğinden fazla slow şarkı var. Bazı şarkılarda gitar dahi yok. Bu açıdan da LP dengeyi sağlayamamış. Grubun DJ'yi Joseph Hahn ise bize alıştırdığı örneklemeleri minimum seviyede kullanmış. Daha çok elektronik ve programlama yönünden müziğin altyapısına katkıda bulunmuş ki bu çok büyük bir dezavantaj bu tarz bir adama sahip bir grup için. Albümün en iyi şarkısı introsu Wake. Bir de elle tutulur tek şarkı bence What I've Done. Ayrıca çok güzel bir klibi var ve dünya meselelerine el atmışlar. Bu durumu olumlu bulduğumu söylemeliyim he ne kadar yapmacık da dursa. Şöyle de bir durum var What I've Done şarkısını LP'nin önceki iki albümü arasına koysanız asla çıkış şarkısı olarak lansedemezsiniz. Diğer şarkıların yanında acayip sönük kalırdı. Yani o da temelde kötü bir şarkı. Özellikle şarkının sonlarına doğru Mike'ın yaptığı rezalet ötesi geri vokalleri söylemeden edemeyeceğim. Albümün son iki şarkısı In Pieces ve The Little Things Give You Away'de daha önceki albümlerde olmadığı gibi gitar soloları var. Lütfen bir daha solo yazmaya kalkışmasınlar. Eline yeni gitar almış ve gaza gelmiş çocukların çaldığı tarzda komik denilebilecek sololar var. Bana birisi hangi şarkıları önerirsin derse birinci ve altıncı şarkının yanına zorlayarak sekizinci şarkı derim. Bir de beşinci şarkı Shadow of the Day var ama o da o kadar çok U2'dan With or Without You şarkısını andırıyorki U2 telif haklarını istese şaşırmam. Bir şarkıda altyapıdaki benzerlik bu kadar olur yani.

Aslında bu kadar rezalet bir albümü neden yapar insanoğlu diye kendime sorduğumda biraz adamları daha doğrusu Mike Shinoda'yı anlayabiliyorum. LP bundan bir önceki albümünü dört yıl önce yayınladı. Bu süreçte adamlar olgunlaşmaya çalışmışlar. Tamam normaldir. Ama olgunlaşcaz ve müziğimizi de olgunlaştıracaz derken grubu popüler ve dinlenilebilir yapan tüm öğeleri hiçe saymışlar. Yani önceki albümlerle tamamen alakası yok dersem yeridir. Bu durumu da anlayışla karşılayabiliyorum. Müziği geliştirmek adına bir önceki albümle alakası olmayan bir albüm yapılabilir. Ki bence çok riskli bir yol bu çünkü ya sizi çok iyi yapar ya da çok rezil. Bence bu yol LP'yi rezil yapmış. Olgunlaşma adına bu işi kıvıramamışlar. Komik olan durum ise heryerde bu albüme çok fazla yatırım yaptıklarını ve emek harcadıklarını belirtmiş olmaları. Eminim ki albüm çok satacaktır çünkü adamlar öyle bir konumdalar ki ne yapsalar platin plak kazanırlar. Ama bundan sonraki yapacakları albüm de bu tarz olursa o zaman ne kadar satabilecekler gerçekten kestiremiyorum. Yani MTV bile daha ne kadar gazlamayı sürdürebilir ki? 10 üzerinden 3.

Minutes To Midnight:
1. "Wake" - 1:41
2. "Given Up" - 3:09
3. "Leave Out All the Rest" - 3:29
4. "Bleed It Out" - 2:44
5. "Shadow of the Day" - 4:50
6. "What I've Done" - 3:25
7. "Hands Held High" - 3:53
8. "No More Sorrow" - 3:42
9. "Valentine's Day" - 3:17
10. "In Between" - 3:17
11. "In Pieces" - 3:38
12. "The Little Things Give You Away" - 6:23

Toplam: 43:51

Hiç yorum yok: