4 Temmuz 2008 Cuma

Down - Down II: A Bustle In Your Hedgerow (2002)

Down, birçok yetenekli ve ünlü denilebilecek müzisyenin ortak bir projesi. Bu 2002 tarihli albümün kritiğini yapmak istememin sebebi grubu biraz tanıtmak ve aynı zamanda yeni çıkacak olan albüme hazırlık yapmak. Down grubunun elemanlarını bazılarınız mutlaka biliyordur. Vokalde Phil Anselmo(Pantera, Superjoint Ritual), gitarda Pepper Keenan (Corrosion of Conformity), diğer gitarda Kirk Windstein (Crowbar), basta Rex Brown (Pantera) ve davulda Jimmy Bower (Eyehategod, Crowbar, Superjoint Ritual) bulunmaktadır.

Grubun müziği için güneyli metali demek yanlış olmaz. Ayrıca doom metal de denilebilir. Yalnız bunu bizim bildiğimiz avrupa doom metali ile karıştırmamak gerek. Buradaki melankoli Black Sabbath tarzında. O yüzden avrupadan keskin çizgilerle ayrılıyor. Yoğun blues etkisi de cabası. Grup kirli bir sounda sahip. Gitar tonlarından, davul tonlarına ve baslara kadar kirlilik hakim. Üzerinize sıçrayan çamurun elbisenizde bıraktığı kirlilik, pislik gibi. Sound olarak Pantera'nın son dönemlerinin etkisi de büyük grup üzerinde. Phil Anselmo'nun vokali ise beni gerçekten şaşırttı. Bu adamı yakından takip eden biriyim o yüzden Superjoint Ritual gibi projelerini de iyi bilirim. Bu albümdeki vokali ise tek kelimeyle muhteşem. Bence kariyerinin en iyi vokallerini bu albümde yapmış. Belki bu durumun nedeni şarkı sözlerini tamamen kendisi için yazmasında ve kişiselliğin had safhada olmasında aranabilir.

Albüm Lysergik Funeral Procession ile açılıyor. Yavaş bir gitar melodisi ve arka planda sürekli öten bir elektro gitar ile giriyor. Phil mırıldanmaya başlıyor. Vokaller girince, farklı bir Phil dinleyeceğinizi anlıyorsunuz. Parçanın sonuna doğru gitarlar hızlanıyor ve bununla doğru orantılı olarak vokaller daha fazla duygu taşıyor. Açılış için süper bir parça. Ayrıca bu ölüm töreni parçasının lysergik kelimesinin anlamını bulamadım bilen varsa yorumlarda belirtirse sevinirim.

There's Something On My Side ise benim albümdeki favori parçam. Şu sıralara sabah akşam dinlemekteyim. Davullar ve distorsiyon destekli basla başlayan parçanın gitar rifleri için groovy denilebilir. Parça iki kısımdan oluşuyor. Aradaki interlude kısmı ve Phil'in melankolik naraları dinlemeye kesinlikle değer. İkinci kısım ise Black Sabbath şarkılarını anımsatıyor. Ozzy babanın vokal partisyonlarının pantera stiliyle birleştiğini düşünün. Müthiş bir şarkı.

The Man that Follows Hell, nispeten hızlı bir parça. Güneyli metali denilen şey bu olsa gerek. Bu parçada davullar sanki canlı kaydedilmiş gibi bir hava var. Çok doğal olmuş. Sololar bilindik bir tonda değil karambol bir yapıda. Phil bu şarkıda kendisini sorguluyor ve en sonunda kendisi için en uygun terimin Cehennemi takip eden adam olduğunu dile getiriyor.

Stained Glass Cross, Deep Purple vari klavye destekli. Arada kısa bir klavye solo da mevcut. Parça eğlenceli gitarlara sahip. Blues etkisinin en yoğun görüldüğü parçalardan biri. Bu albümde farkettiğim birşey de vokal koro kısımları söylerken arkadan gitar solosunun sürekli devam etmesi. Bu şarkıda da bu yapı mevcut.

Ghost Along The Mississippi tüm grup elemanları tarafından yazılmış bir şarkı. Hızlı ve bir o kadar melankolik bir şarkı. İlginç bir melodisi var. Metallica Load dönemlerinde aralara kısa efektli gitar melodileri sıkıştırırdı. Burada da benzer şeyler var.

Learn From This Mistake , ballad niteliğinde yedi dakikanın üzerinde bir şarkı. Tam anlamıyla blues rock parçası. Uyuşturucunun ne lanet birşey olduğunu, yaptığı hataları, ve bu işin sonunda mutlu bir bitişin olmadığını Phil bu parçada bize anlatıyor. Bu açıdan önemli bir parça. Parçanın soloları çok duygulu yazılmış. Solo süreleri yeterince uzun. Sololar Phil'in serzenişine eşlik ediyor.

Beautifully Depressed için amerikan tarzı doom metal denilebilir. Black Sabbath etkileri bu şarkıda da mevcut. Sözler gerçekten depresif. Gitarlar çok kirli bir sounda sahip. Şarkı girişinde kendini çok iyi belirtiyor. Şarkı sonundaki death metal çığlığı da enteresan. Kafanız dumanlıyken bu şarkı dinlemek için ilk seçeneğiniz olabilir.

Where I'm going akustik bir parça. Country müziklerini hatırlatıyor. Bu şarkının vokal partisyonları Pantera Suicide pt. 1'i hatırlattı bana. Kanonlar, üstüste binmiş değişik vokaller parçaya hoş bir hava katmış.

Doobinterlude enstrümentalinden sonra giren New Orleans is a Dying Whore orta tempolu bir şarkı. Down'un ilk albümünün adı NOLA idi. Yani New Orleans, LA. Nedenini tam bilmiyorum ama New Orleans'tan çok bashediyorlar. Coğrafyam kötüdür ama albümün Louisiana'da yapılmasıyla bir ilgisi olabilir.

The Seed çok fazla ilgimi çekmeyen bir şarkı ama gitar rifi için kötü bir şey diyemem. Dur kalklı bir şarkı. Lies, I Don't Know What They Say But... ilgiyi hakeden şarkılardan bir tanesi, bas ve davulla başlayan şarkıya duru bir gitar giriyor. Blues melodileri ve baslar parçanın ortasından itibaren hızlanıyor. Rex Brown bu parçada resmen döktürmüş.

Flambeaux's Jamming With St. Aug komik bir enstrümental geçiş olmuş. Dog Tired albüme göre hızlı bir şarkı. Davulları benim ilk gözüme çarpan nokta. Landing On The Mountains Of Meggido albümün kapanış şarkısı. 7 dakikanın üzerinde epik bir şarkı. Bu tarz albümler bu tarz şarkılarla bitmeli. Bu açıdan iyi yazılmış bir çalışma. Phil Anselmo ne kadar iyi bir vokalist olduğunu burada tüm aleme gösteriyor.

Albüme Down'daki elemanlar kendi diğer gruplarından bişeyler katmış ve bu katılım olumlu sonuçlanmış. Albümün Anselmo'nun ahırında 28 günde yazılıp kaydedilmesi ilginç noktalardan bir tanesi. Ben Black Sabbath ve Pantera fanı olduğum için bu albüm şu sıralar bana ilaç gibi geldi. Benim doom anlayışım bu tarzda hayat bulmuş. Down tekrar toplandı ve kaldığı yerden devam ediyor. Ben de yeni çıkacak albümü sabırsızlıkla bekliyorum. Albüme duygusal olarak yaklaştığım için vereceğim not adil olmayabilir. Dinleyin siz karar verin.

Down:
Phil Anselmo: Vokal
Pepper Keenan: Gitar
Kirk Windstein: Gitar
Rex Brown: Bas
Jimmy Bower: Davul

1 yorum:

Adsız dedi ki...

kral yazı olmuş reşo. iturocks.org'da da belirtmiştim ama bir daha okuyunca daha bi sevdim :)