10 Haziran 2008 Salı

Head Control System - Murder Nature


Head Control System. Kafa Kontrol Sistemi. Nedir bu ayar sistemi? Kimler yapıyor? Kimlere yapılıyor? Neden var? Neden bende yok? Her konuyu projenin hak ettiği derecede ciddi bir şekilde inceleyeceğiz. Öncelikle myspace sayfalarını açın ve yazıyı okurken dinleyin, yazıyla birlikte özümseyin konuyu. Açmayanlar ALT + F4’e bassın, daha rahat okurlar.

a)Nedir bu ayar sistemi?

Tarih içinde türlü müzik akımları olmuş. Kimileri temel duyguları inceleyen yerli ritmleri [ki kimi kabilelerin daha kolay üremesini sağlamış (bu durum daha sonra 1980 li yılları sonrası yalan ad soyad kullanılan pornografik filmlerde enstrümental blues kullanılmasına kadar varmış)], kimileri müzik adı altında temel duyguları incelemek yerine onları tatmin etmeyi yeğleyen basit şeyler. Basit akılda kalıcı ritmleri ve melodileri ile olduğu gibi hayvani içgüdülere hitabet, bir afrodizyak, bir enerji içeceği etkisine bürünmüşlük söz konusu. Örneklerine özellikle jingle müziklerinde, kişilik sorunu yaşayan pop, rock, metal şarkılarında ve her alt tarz tanımlamalarında algı organlarımızla tecrübe ediyoruz.

En son ve en tecrübesi zor olan müzik akımına gelelim. Bu akım aslında müzik olduğunun bile farkında değildir çünkü hedefi ve araçları enstrümandan ve kulaktan çok beyine hitap eder. “Duru görüsü olmayan dışarı çıksın, 3. gözü olduğuna inananlar kalabilir”. Bu akıma her alt tarzda rastlıyoruz yine ama yapanlar çok ilginçtir ki her dönem ayar verip ya dalgasını geçmiştir yaptıklarıyla ve ya hayatının, ya da kendini aşırı ciddiye alıp sessiz sedasız yok olmuşlardır tarih sayfalarından. Sonradan kahraman, hayırsever, idol ve bilimum tatminsizliğin etiketine şahit olmuşlardır.

Albüme dönersek albüm bu bireyleri ya da fikirleri inceleyen bir konsept albüm değil. “Progresif metal delisi arkadaşları da dışarı alalım, Dream Theater albüm kritiği yazmıyoruz burada”. Kafa Ayar Sistemi neyi temel alıyor artık anlamış olmalıyız sanırsam. Böm böm okuyan arkadaşlara yardım edelim: güncel enstrümanları kullanan bir olası rock grubu galiba kendileri.


b) Kimler yapıyor?

Eylül 9, 1976; 1981. Kristoffer Rygg, Daniel Cardoso. Böyle biraz zor oldu sanırım. Ulver, SiriuS. Etraflıca özetledikten sonra Ses bazında Garm’ın ve geri kalan her şeyi, ki evet her şeyi Daniel’in yaptığını söylemek gerekir. Daniel’in kullandığı ekipman uzun uzadıya anlatılmış, Garm’ın ise bir şişe Jack Daniels’ı imdadına yetişmiş.



c) Kimlere yapılıyor?

Bu konuda bir arkadaşımla insanın zihinsel gelişimi hakkında yaptığımız bir tartışmayı bu yazıya katmak istiyorum.

İnsan çok ilginç bir varlık. Yoğun gözlemler üzere incelediğimizde İnsan’ın en parlak devresinin 3-6 yaşları arasında olduğunu inceliyoruz. Bu evrede insan her şeye açıktır mantıklı yorumlar yapar, önemsenmesi gerektiği şeyi önemser. Zihin açıktır ve her türlü veriyi iyi işler. 7 yaşında zihin gelişimi durmuştur artık adaptasyon devresi başlamıştır. Etrafında olup biten saçmalığa bir anlam verme kaygısı aile, eğitim ve siyasal çabalarla desteklenir ve var olan bireyimizi imha eder. 11 yaş ve 22 yaş arası en tehlikeli evredir. Zihin durar ve kimi akıl almaz hormonlar dereye girer ve mantığı ele geçirir. Bu devreye kolaylıkla insanın en geri zekalı devresi diyebiliriz. Buna bir de benim bulduğum “Erkek cinsiyeti 15 yaşından sonra büyümez” teoremi eklenince ne tip bir facia olduğunu düşünebilirsiniz. 22 yaş sonrası hem beden alarm vermeyi durduruyor, hem de zihin rahatlamaya başlıyor. Artık yavaştan durağan olan zihin geri gelmeye başlıyor ve akıl, mantık, toplumdan alınan alışkanlıklar (iş, askerlik, evlilik) devreye giriyor. Bunlar daha sonra sıkmaya başlayınca türlü eğlenceler (çocuk, bondage, webcam) zaten yavaştan tükenmeye başlayan zihni iyice boşlamak için kullanılan araçlar oluyor. Bu ayar, ergenliğinden kurtulmuş açık fikirli zihni özleyen bireylere yapılıyor. Nightwish dinleyenler çıkabilir, Rammstein dinleyenler öne gelsin.


d) Neden var?

Bu konuda birçok tartışma konusu var. Grubun albümü ve myspace sayfası dışında neredeyse hiçbir tanıtım aracı kullanmaması iyice muallakta bırakıyor durumu. Konser vermemeye and içmiş ikilimiz gerçekten bizleri iyi sınıyor. Belki kişisel tatmin? Belki kitlesel eğitim? Belki de bir iddia sonucudur? Belki de sadece sponsor parasını yemek için kaydetmişlerdir? Düşünsenize, Jack Daniels’dan birkaç koli sponsorluk aldınız. Albüm yapmaya değer, değil mi?


e) Neden bende yok ?

Öncelikle şunu göz önünde bulundurun. Her insan aynı değil. Aşiret Dizisi çeken insanlar da değerli. Galiba. Her albüm sizin için kaydedilmiyor. Aslında hangi albümde “Bu albümü sadece Emrah’a yazdım başkası dinlemesin” yazar ki? Telaşa mahal yok, her şey burada gayet güzel açıklanmış. Bir göz gezdirin araştırın, korkmayın. Her şey çok güzel olacak, “hahahaha aynı Linkin Park ve de tOOl” diyip bir kenara atacaksınız bu albümü. Sevmeyeceksiniz. Değil mi? Zaten ne gereği var evde keyifli keyifli otururken bir de bunun baş ağrısını çekmeye değil mi? Kabul eden Heloween dinleyicisi çıksın dışarı, Rammstein dinleyenler yana kayın, sizlerin yanınıza lachrology’ye inanlar gelecek. L Ron Hubbard okuyucuları siz eğlendiğinizi sanıyorsunuz değil mi?Akaşa yayınları zaten yeterince gazladı sizin gibileri. Konuya geri dönülürse... Bir albüm sadece çepeçevre dinlenilir mi? Attığınız adım yere bastığınız için mi önemli; yoksa gidilen hedef mi önemli? Ulver dinleyicileri siz bu albümü seveceksiniz. Tool severler siz bu albümü seveceksiniz. Rammstein okuyanları siz bu albümü seveceksiniz.




Şimdi en sonunda başlayabiliriz. Nedir bu albümü anlatmaktaki zorluk? Temelden bir daha ele aldığımızda basitçe şu sınırları çizebiliriz. Bu albümün genel sesi New-Metal akımından nasibini almış gitarlar bas ve davullar üstüne Ulver’in son albümünden yazılmışcasına klavyeler ve vokaller ile bezeli. Ben bu albümün içeriği yerine niye ana fikirini inceledim ? Çünkü algı kısmını özellikle bu albümde okuyucuya bırakmak istiyorum tamamiyle. Bu albüm güncel yaşamdan ve geçmiş olaylardan bahsediyor ama ne epik bir şekilde, ne de edebi bir şekilde. Bondage hakkında yazılmış bir şarkının adını “it hurts” koyan bir gruptan bahsediyorum. Watergate skandalı hakkında yazılmış bir şarkıya “Watergate”, albümde en sevdikleri şarkıya “Masterpiece [of Art]” adını koyan bir zihin birliğinden bahsediyorum. Size tek bir rif veriyorlar birçok şarkıda, ama o tek rif yetiyor fazla bile oluyor. Bu kadar edebi nosyona aykırı giden bir yazıyı da ancak böyle, Hıncal Uluç noktalamasıyla bitirebilirim: Ergenliğin ve toplum ahlakının lekeleyemediği grup Head Control System... “Biz bu müziği güzel hatunlar logomuzu vücutlarına dövme yapsın diye yaptık”.

Hiç yorum yok: