3 Haziran 2008 Salı

Illnath - Second Skin of Harlequin (2006)

Danimarka’lı Illnath kısmen yeni bir grup. Second Skin of Harlequin grubun ikinci albümü. Illnat bir black metal grubu ama klavye ağırlıklı melodic bir black metal grubu. Şimdiden tavrımızı belirtelim, melodic black metalin suyunun çıktığını düşünenlerdenseniz bu grup sizi pek sarmayacaktır ama grubun sizi sarmaması için başka başka pek çok neden olabilir.

Hmm nerden başlamalıyım. Belkide ilk yazdığım ve sonra sildiğim giriş cümlesini kullanmalıyım. “Danimarka’lılar black metalden ne anlar?” (bu cümlemle onların bu müzikten anlamadığını iddia etmiyorum, sadece ne anladıklarını soruyorum). Sanırım bir Norveç’linin anladığı ile aynı şeyi anlamıyorlar. Zira black metal denildiği zaman doğal olarak beklediğim bir çok şeyi bulamadım bu grupta. Çiğ tonlarda durmak bilmeyen grind davullar, dinlerken kulak açıtan gitarlar ve karanlığın dozunu biraz daha artırmak için ruhunu satan vokaller. Bunların hiç birisi yok Illnath’da. Onun yerine klavye ile güçlendirilmiş, yer yer kalbur üstü gitar numaraları ile süslenmiş, bir çok gothic rock/metal atraksiyonu ile bezenmiş ama black metale en fazla Agathodaimon kadar yakın olabilmiş bir müzik var. Tamam burda duralım.

Second Skin of Harlequin’e bir adım daha yaklaşmadan once biraz albüm kayıtlarından bahsedelim. Kalbur üstü bir kayıt söz konusu. Hatta bir gotik rock grubu için tam anlamıyla şık bir kayıt olmuş diyebilirdik fakat konu black metal olunca şıklık tek başına yeterli olmuyor. Gitar tonu sadece sert olmamalı, biraz rahatsız etmeli ve yüksek olmalı. Günümüzde black metal gruplarından Ulver (Nattens Madrigal) kaydı beklemek hayalperestlik olur. Özellikle de böyle bir kaydın albümün satış rakamlarına yapacağı negatif etkiden ötürü. Buna karşın yine de kaliteli ve gerçekten de yürek hoplatan bir çok black metal kaydı dinlemişimdir (Catamenia ve Keep Of Kalessin’nin son albümleri mesela). Ne yazık ki Illnath böyle bir kayıda sahip değil (kayıtların nerede ve kiminle yapıldığını bilmiyorum). Kısaca güzel ama black metal için yetersiz bir kayıt diyebiliriz.

Tamam şimdi kaldığımız yerden devam edelim. Daha once de dediğimiz gibi olayımız melodik black metal, hatta klavye ağırlıklı melodik black metal, fakat karşı karşıya olduğumuz müzik, bu türün en başarılı gruplarının yaptığı şeylere pek benzemiyor. Bir iki yabancı dergi de grup için Dimmu Borgir tarzı black metal sevenlerin beğeneceği grup denmiş. Sanırım bu yabancı dergidekiler pek Dimmu dinlememişler. Güzel ve çarpıcı melodiler veren, onu yapmadığı zaman da akor olarak müziğe eşlik eden bir klavyemiz var, ki çoğu zaman diğer tüm çalgılar gibi o da black metal grubunda olduğunu unutuyor ve power metal çalgısına dönüşüyor. Aynı şeyler yer yer akustikleşen yer yer bıdı bıdıdan ibaretleşen gitarlar içinde söylenebilir.

Tüm bu söylediklerimize ilaveten gruba şöyle bir yukardan bakınca Illnath’ın bir black metal grubu olarak tanıtıldığını, grubunda buna canı gönülden inandığı ama aslında müziğin çığlık (yer yer böğürtü) vokalli power metalden öteye gitmediğini rahatça görebiliriz. Zaten grup elemanlarının hepsinin (vokal hariç sanırım) 7 Thorns adlı bir power metal grubunda çaldığınıda öğrenince işin rengi kendini iyice belli ediyor. İlla beğendiğimiz bir parçadan bahsetmek gerekiyorsa her hangi bir Agathodaimon albümünde dinlesem hiç şaşırmayacağım And There Was Light güzel bir şarkı ama hepsi o. Demek ki Danimarka black metali “diğer grubunla yeterince karizma yapamıyorsan (ya da tercihen para kazanamıyorsan) başvurabilinecek bir yöntem” olarak görüyor. Ya da Illnath Danimarka black metal’inin yüz karası.

Son söze gerek varmı bilmiyorum. Eğer Agathodaimon seviyorsanız ya da gotik etkili power metal dinlesem ki bir de vokalleri çığlık (yer yerde böğürtü) şeklinde olsun diyorsanız bir şans verin derim. Yok ben black metal dinlemek istiyorum diyorsanız, o zaman biraz cesur davranın ve Ulver - Nattens Madrigal dinleyin, black metalin gerçek yüzü soğuk ve karanlıktır. En azından bunu öğrenmiş olursunuz.

Hiç yorum yok: